Öğrenciler bu dönem karne alacak mı? İlk dönem karne verilecek mi 2020? Dün (14 Aralık 2020) yapılan kabine toplantısının ardından gözler Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) gelecek son dakika karne açıklamalarına çevrildi.

Milyonlarca öğrenci 2020 yılının birinci dönemini uzaktan eğitim şeklinde aldı. İlk dönem karne heyecanı yaşayan öğrenci ve veliler karnelerin nasıl verileceğini merak ediyor.

Peki, öğrenciler bu dönem karne alacak mı? İlk dönem karne verilecek mi 2020? 2020-2021’de okullarda uygulanacak takvim şöyle;

İlk ara tatili: 16-20 Kasım

2020 Yarıyıl tatili: 25 Ocak-5 Şubat

2021 İkinci ara tatil: 12-16 Nisan

2021 Okulların kapanışı: 19 Haziran 2021

ÖĞRENCİLERE 1. DÖNEM KARNE VERİLECEK Mİ? 2020?

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk konuk olduğu canlı yayın programında eğitim öğretim faaliyetleriyle ilgili merak edilen konulara açıklık getirdi.

22 Ocak tarihinde sona erecek 1. dönem için öğrencilere karne vermek istediklerini belirten Ziya Selçuk “22 Ocak’ta karne vermek istiyoruz. En az bir sınavı yüz yüze yapmak istiyoruz. Biz çocuğumuzun eline basılı karne vermek istiyoruz. Tüm şartlara karşı da hazırlıklarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Okullarda sınav yapılmasıyla ilgili konuya ilişkin karar alınan önlemler ve koronavirüs tablosundaki artışa veya azalışa göre karara bağlanacak. 2019 eğitim öğretim yılında öğrenciler karnelerini okul yönetimlerinden randevulu bir şekilde almıştı.

Salgın sebebiyle kritik bir süreçten geçen ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin 1. dönem aldıkları notlar 2. dönem karnesi için geçerli sayıldı ve sınıfta kalma kaldırıldı.

Milli Eğitim Danışma Komisyonu toplantısında konuşan, Kütahya Valisi Ali Çelik, “Açılan kurs sayısı değil etkisi ve sağladığı kazanç önemli. Faaliyetlerin geri dönüşünü almalıyız” dedi.

2020-2021 Eğitim – Öğretim Yılı İl Milli Eğitim Danışma Komisyonu Toplantısı, Kütahya Valisi Ali Çelik başkanlığında yapıldı.

Milli Eğitim Müdürlüğü konferans salonundaki toplantıda Kütahya İl Milli Eğitim Müdürlüğü verileri, kurum ve kuruluşlar iş birliğinde yapılan çalışmalar hakkında sunum eşliğinde bilgiler verildi.

“EĞİTİMİN NİTELİĞİNİ ARTIRMALIYIZ”

Açılan kurs ve eğitim faaliyetlerinden elde edilen sonuçların ve kişiye olan katkısının takip edilmesi gerektiğini söyleyen Vali Ali Çelik, “Açılan kurs sayısı değil etkisi, sağladığı kazanç önemli. Faaliyetlerin geri dönüşünü almalıyız. Eğitimli ve nitelikli insanlar yetiştirmeyi hedeflemeliyiz. Bunun için de eğitim ve öğretimi birleştirmeliyiz. Özverili bir çalışmayla bunu başaracağımıza inanıyorum” diye konuştu.

“YÜZ YÜZE EĞİTİMDE TEDBİRLERİN SIKI TAKİPÇİSİ OLMALIYIZ”

Yüz yüze eğitimde dikkat edilmesi gereken hususların da altını çizen Kütahya Valisi Ali Çelik, Eğitim Kurumlarında Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi ve Enfeksiyon Önleme Kontrol Kılavuzu’na uygun hareket edilerek okullardaki temizlik tedbirlerinin titizlikle takip edilmesi talimatını verdi.

Üniversitelerin 2020-2021 yılı akademik performanslarının değerlendirildiği sıralamada, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nin (DPÜ) bir önceki yıla göre 11 basamak gerileyerek, 86. sırada yer aldığı belirtildi.

166 üniversitenin yer aldığı listede Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) 86. sırada yer aldı.

DPÜ’nün, 76.14 makale puanı, 113.82 atıf puanı, 106.79 bilimsel doküman puanı, 73.03 doktora puanı, 35.37 öğretim üyesi, öğrenci puanı ile birlikte 405.16 toplam puanı bulunuyor.

DPÜ’nün, bir önceki yıl aynı listede 405.05’lik puanla 75. sırada yer aldığı kaydedildi.

• Yıllara göre URAP sıralamaları
• 2014-2015: 60
• 2015-2016: 60
• 2016-2017: 48
• 2017-2018: 57
• 2018-2019: 69
• 2019-2020: 75
• 2020-2021: 86

URAP Araştırma Laboratuvarı’nın, Türkiye ve dünya üniversite sıralamalarını Clarivate Analytics/InCites ile YÖK’ün yayımladığı veriler ışığında belirlediği ifade edildi.

Üniversitelerin 110’u devlet, 56’sı vakıf üniversitesi oldu. Sıralamada yer alan 166 üniversitede görev yapan öğretim üyesi sayısı 82 bin 305, öğrenim gören öğrenci sayısı ise 2 milyon 294 bin 108 oldu.

Sıralamada yer alan üniversiteler tarafından yayımlanan toplam makale sayısı 31 bin 271 olarak kayıtlara girdi.

Yurtiçi ve yurtdışı akademik çalışmalardaki makale ve atıf sayısının kriter olarak belirlendiği sıralamada Hacettepe Üniversitesi başı çekerken, İstanbul Esenyurt Üniversitesi son sırada yer aldı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ilkokullar, köy okulları, 8. ve 12. sınıflar ile özel gereksinimli çocukların okullarında yüz yüze eğitimin 12 Ekim Pazartesi başlayacağını açıkladı.

Bakan Selçuk, Twitter’dan “#okullaracılıyor” etiketi ile yaptığı paylaşımda, okullarda daha çok öğrenciyle buluşmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.

Selçuk, “12 Ekim Pazartesi, tüm ilkokulları, köy okullarını, 8. ve 12. sınıflar ile özel gereksinimli çocuklarımızın okullarını açıyoruz. Tüm öğrencilerimizle sağlıkla, güvenle buluşmak dileğimiz.” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Selçuk, yüz yüze eğitime aşamalı geçişte alınan yeni kararlara ilişkin yarın saat 11.00’de basın açıklaması yapacak. 

Yüz yüze eğitimin kapsamını genişletme kararı alındığını açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İlkokul 2,3, 4. sınıflar, orta okul 8. ve lise 12. sınıflar yüz yüze eğitime geçecek” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan yüz yüz yüze eğitimin kapsamını genişlettiklerini belirterek, “Bugün yüz yüze eğitimin kapsamını genişletme kararı aldık. 2.3.4. sınıflarda da yüz yüze eğitimi belirlenen kurallar neticesinde başlatıyoruz. Bunlara ilave olarak ortaokul 8. lise 12. sınıflarda belirlenen kurallar dahilinde yüz yüze eğitime geçilecek” ifadelerini kullandı.

Erdoğan ayrıca, 500 bin öğrenciye tablet dağıtılacağını açıkladı ve dağıtımın gelecek haftadan itibaren başlayacağını söyledi.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

• Salgın sürecinde sağlık sistemimiz takdire şayan bir farklılık ortaya koydu. Türkiye, güçlü duruşu sayesinde geleceğine güvenle bakabilmektedir.
• Türkiye’nin karşısında kim varsa onunla birlikte olmayı hayatlarının tek gayesi haline getirmiş bir kesim var. Siyasi rekabetle ülke menfaatlerini ayrı tutmayı ahlaki bir sorumluluk olarak görüyoruz.
• Çalışanlarımıza ve dar gelirli kesimlere verdiğimiz desteğin tutarı 38 milyar TL’ye ulaştı.
• Kısa çalışma ödeneğinden faydalanan 3,5 milyon çalışanımıza bugüne kadar 20 milyar liranın üzerinde kaynak aktarılmıştır.
• Geçtiğimiz ayarda yeniden yükselme eğilimi gösteren artışın düşme eğilime girmiş olmasından memnuniyet duyuyoruz. Hastanelerimizdeki yoğunluğun gözle görülür şekilde azalmış olması bunu teyit ediyor.
• Eğitimde daha önce okul öncesi ve 1. sınıflarda yüz yüze eğitimi sınırlı şekilde başlatmıştık. Bugün yüz yüze eğitimin kapsamını genişletme kararı aldık. 2. 3. ve 4. sınıflarda da yüz yüze eğitimi belirli kurallar çerçevesinde başlatıyoruz. Orta okul 8. ve lise 12. sınıflar yüz yüze eğitime geçecek.
• Özel Eğitim Okulları ile İl Hıfzısıhha Kurullarının uygun bulduğu köy okullarında yüz yüze eğitimin önünde herhangi bir engel yok
• İlk etapta 500 bin öğrencimize ücretsiz tablet bilgisayar vereceğimiz bir süreci başlattık. Önümüzdeki haftadan itibaren dağıtıma başlıyoruz.

‘İnsan çalışmaları için bin doz aşı üretilmiş olacak’

• Yerli aşı geliştirme çalışmalarında oldukça ileri bir düzeye gelindi. Yerli aşı geliştirme çalışmalarında oldukça ileri bir düzeye gelindi. 13 ayrı aşı geliştirme çalışması başlatılmıştı. Önümüzdeki hafta insan çalışmaları için bin doz aşı üretilmiş olacak.
• Türkiye’nin bir kuşatma altına alındığını görüyoruz. Türkiye terörle mücadelede tarihinin en başarılı dönemini yaşıyor. Çevremizdeki kuşatmayı kırıyoruz.
• Yıllarca Türkiye’ye verdikleri hiçbir sözü yerine getirmeyenleri, üstüne bir de bizi suçlayanları, artık lafa değil icraata bakılan bir çizgiye çektik.
• AGİT bünyesinde Amerika, Fransa ve Rusya tarafından oluşturulan MİNSK grubu sorunu çözmek yerine adeta çözümsüzlüğe mahkum etti.
• Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarmasına destek vermek her onurlu devletin görevidir. Dünya haydut devletlerden ve onların haydut yöneticilerinden kurtarılmadan, insanlığın kalıcı barışa ve huzura kavuşması mümkün değildir. Özellikle bizim bölgemizde haydut devlet sayısı oldukça fazla. İsrail, Kıbrıs Rum kesimi ve Suriye rejimine kadar uzanan bu haydut devletler kendi vatandaşlarına zulmediyor, dünyanın istikrarını bozuyor.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mühendislik Projeleri Geliştirme Kulübü’nün geliştirdiği Su Yüzeyi Temizleme Robotu, TEKNOFEST 2020’de Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışmasının ‘Üniversite ve Üstü’ kategorisinde ikinciliğe layık görüldü.

Bu yıl Gaziantep’te düzenlenen TEKNOFEST’te ESOGÜ’yü, Mühendislik-Mimarlık Fakültesinin farklı bölümlerinde okuyan Kütahyalı öğrenci Serdar Sallantı ile Ersin Molla, Miraç Yüksel Çelik, Mehmet Can Alpay, Samet Aruca ve Sami Mert temsil etti.

Öğrenciler madalya, kupa ve 10 bin TL’den oluşan ikincilik ödülünün sahibi oldu. Su kaynaklarını temizleme amacıyla geliştirilen su yüzeyi temizleme robotu, sensörsüz olarak sadece kamera ve görüntü işleme teknolojisi yardımı ile çalışıyor.

Nesnelerin uzaklık, renk, şekil gibi birçok özelliğini belirleyebilen robot, plastik ve yağ atıklarını konveyör bant sistemi ile atık deposuna ulaştırıyor. Çevreci robot ile kirli su kaynaklarının atıklardan arındırılması hedefleniyor. Yerli sanayi üretim çerçevesinde geliştirdikleri çeşitli projelerle öne çıkan ESOGÜ Mühendislik Projeleri Geliştirme Kulübü, geçen sene de TEKNOFEST’te üçüncülük ödülü kazanmıştı. İHA

Pazartesi günü başlayacak olan 2020-2021 Eğitim ve Öğretim yılı ile ilgili açıklama yapan Eğitim Sen Kütahya Şubesi Mali Sekreteri Hilal Gökbel, “MEB, okulların salgına karşı her türlü ihtiyacını karşılayarak, okulları her açıdan sağlıklı ve güvenli hale getirecek önlemleri maalesef almamıştır” dedi.

2020-2021 eğitim öğretim yılında okul öncesi ve birinci sınıf öğrencileri için yüz yüze gerçekleşecek eğitim seyreltilmiş olarak bugün başlıyor. Diğer kademelerdeki eğitim “uzaktan eğitim” yolu ile sürdürülecek.

Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Eğitim Sen Kütahya Şubesi Mali Sekreteri Hilal Gökbel, “Eğitim sürecinde yaşanan zorunlu boşluk ‘uzaktan eğitim’ uygulamaları ile kapatılmaya çalışılsa da, yaşanan sürecin eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler üzerindeki olumsuz etkileri artarak sürmektedir. Bugün okulların açılıp açılmaması ile ilgili yürütülen tartışmaları takip eden herkes, ülkemizde salgının geldiği aşamayı ve eğitim-öğretim süreçlerine yönelik olası etkilerini kaygıyla takip etmektedir” dedi.

Gökbel açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Eğitim Sen olarak sürecin başından itibaren eğitimin yüz yüze devam etmesi gerektiğini ısrarla vurgularken, uzaktan eğitimin var olan eşitsizlikleri daha da derinleştireceğini belirtmekteyiz. Yüz yüze eğitime geçilmesi için salgının belirli oranda bastırılması, okullarda sağlık riski oluşmasını engelleyecek gerekli tüm önlemlerin alınmasını ve okulların tam güvenli olarak açılması gerektiğini ısrarla vurgulamaktayız. MEB, yaptığımız tüm uyarılara rağmen yüz yüze eğitim içinde,  uzaktan eğitim içinde gerekli hazırlıkları yapmamıştır. 

MEB’in bugüne kadar öğrenci ve velilerin endişelerini giderecek, güven verici açıklamalar yapmaktan kaçınması, endişe ve kafa karışıklığını daha arttırmıştır. MEB, okulların salgına karşı her türlü ihtiyacını karşılayarak, okulları her açıdan sağlıklı ve güvenli hale getirecek önlemleri maalesef almamıştır. MEB, okulların eğitim öğretime hazır hale getirilmesi konusunda sorumluluk almaktan ısrarla kaçınırken, bütün sorumluluğu eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin üstüne yıkmak istemesini kabul etmediğimizi kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Sağlıkla ilgili gerekli önlemlerin alınması için gerekli adımlar atılmadan, yeterli altyapı hazırlıkları yapılmadan, eğitimin güncel ihtiyaçları açısından ek bütçe talepleri yerine getirilmeden atılacak her adım, sadece eğitim emekçileri ve öğrencilerimiz açısından değil, tüm ülke açısından salgın riskinin daha da büyümesine neden olacaktır.

Türkiye’de okulları açmayı planlarken, özel okul ve devlet okulları için farklı uygulamaların gündeme gelmesi, okullar ve öğrenciler arasındaki eşitsizliği daha da derinleştirecektir. Uzaktan eğitime erişimde çok ciddi sıkıntılar yaşanırken, öğrencilerin uzaktan eğitime erişimini sağlayacak hazırlıklar yapılmadan atılacak her adımın mevcut eşitsizliği daha da derinleştirmesi kaçınılmazdır. Bazı özel okullarda 8. ve 11. sınıflarda yüz yüze eğitime başlamıştır. Özel okullar yüz yüze eğitime geçerken, MEB’in gerekli hazırlıkları yaparak bunu başaramaması kabul etmek mümkün değildir. İktidar ve MEB salgın karşısında sürekli hazır olduklarını, gerekli önlemleri aldıklarını iddia ederken, okulların açılmasına sayılı günler kala hangi somut önlemlerin alındığı belli değildir. Türkiye’de okulların fiziki donanım ve alt yapısı uzun süredir yetersizdir ve okulların önemli bir bölümünde yaşanan temizlik sorunları çözülmemiştir. Nüfus yoğunluğu ve okulların büyük olması hastalık riskini arttırmaktadır. Okulların açılmasında 18 milyon öğrencinin yararını, fiziksel ve ruhsal durumunu, eğitim emekçilerinin ve velilerin endişelerini mutlaka göz önünde bulundurmak gerekmektedir.”

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yüz yüze eğitime geçiş sürecini anlattı. Kamuoyunda çok tartışılan ‘taahhütname’ olayına değinen Bakan Selçuk 2+5 sistemini de anlattı.

EMİNE YAYLIOĞLU – yenikutahya.com

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yüz yüze eğitime geçiş sürecini anlattı. A Haber canlı yayınına katılan Bakan Selçuk, Gerekli koşulları sağlayabildiğimiz ve riski en aza indirdiğimiz, kontrollü yapabildiğimiz seviyede tuttuk. O yüzden o seviye okul öncesi ve 1. sınıfta kaldı” dedi.

Bilim Kurulu’nun tavsiyelerini dikkate aldıklarını aktaran Selçuk, “Burada Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri gerçekten çok önemli. Bizim belirli konularla ilgili karar verirken elbette danışarak karar vermek söz konusu. Bu memleket konusu. Bu kararı verirken istişare ediyoruz. Kabinede tartışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız önerilere göre bir karar alıyor” diye konuştu.

“Bu sadece akademik değil, psikolojik, sosyolojik bir karar” diyen Bakan Selçuk, “O yüzden güven tazeleyerek bize inanmalarını sağlamak durumundayız. Okullarımız velilerimizle temas ediyor, veliler randevulu olarak okullara geliyor. Velilere dikkat edilecekleri söyleniyor. Veli kılavuzu hazırladık. Veli kılavuzunda ayrıntılı olarak anlatılıyor. Sınıf öğretmenlerimiz de bunu paylaşacak. Sınıf öğretmenlerimiz, servis şoförlerimiz eğitim aldı. Bu tedbirlerle bunu yapıyor olmak bizi rahatlatıyor. Avrupa ülkelerinin tamamına yakınında tüm sınıfları tam zamanlı açıyorlar. Bizim okullarımız kamuya açık alanlarda en güvenilir alanlardan birisidir. Sürekli kontrol, dezenfekte, takip var” dedi.

2 + 5’TE 2 GÜN HANGİ GÜN?

2+5 sistemi hakkında bilgi veren Milli Eğitim Bakanı, “Temelde pazartesi, salı günleri sınıfın yarısının gelmesini istiyoruz. Çarşamba ve pazar günleri ara verelim istiyoruz. Niye 2’ye bölüyoruz? Bölmezsek sosyal mesafeyi sağlayamıyoruz. Sınıflarda tekli oturulacak ve aralarda boşluk bırakılacak. Bu yüzden de sınıfta sosyal mesafeyi rahatlıkla sağlayabiliyoruz. Biz sınıflarda yaptığımız hazırlıklardan, öğretmenlerimizin birikiminden eminiz” ifadelerini kullandı.

“BUNU BURADA İLK DEFA SÖYLÜYORUZ”

Taahhütname zorunluluğuna da değinen Bakan Selçuk, “Taahhütname o kadar kötü bir şekilde yorumlandı ki. Biz nasıl veliye bundan sen sorumlusun diyebiliriz. Böyle bir şey olabilir mi? Oradaki taahhütname veliyi bilgilendirme formu. Biz zaten bir velinin bunu bildiği halde çocuğunu okula göndermesini beklemeyiz. Bizler herhangi bir pozitif vaka halinde bunu anlık olarak bilgiyi zaten alıyoruz. Böyle bir sistem kurduk. Bugün tamamlandı. İlk defa burada söylüyoruz. MEB ve Sağlık Bakanlığı’nın ortak çalışması HES uygulaması tamamlandı. HES takibiyle pozitif vakanın bilgisini alıyoruz. Pozitif vaka olursa gereken prosedürü uyguluyoruz. Bu durum öyle sıradan bir durum değil. Olağandışı bir durum. Kaygısı olan, kronik rahatsızlığı olan durumlarda ben göndermek istemiyorum derse bizim görevimiz başka bir yol sunmak. Biz uzaktan eğitimi öneriyoruz onu tavsiye ediyoruz eğer veli istemezse. Eğer okula göndermek isterse okula gelip bu formu onaylaması gerekiyor.

O yaşlar çok kritik yaşlar. Alıcı dediğimiz yaşlar. 1 sene bekleyebilir ama buna rağmen göndermesini tavsiye ederim. Çünkü çocuklarımız okul ortamında temel kavramlarını almadığında ilkokul 1. sınıfta zorluk çekiyor. O yüzden tavsiye ederim” diye konuştu.

2019 yılında ortaklık yapısı değişen İSTEK Kütahya Okulları 2020-2021 Eğitim ve Öğretim yılına iddialı başladı. Yönetim Kurulu Başkanı Koray Yolcu öncülüğündeki İSTEK Kütahya Okulları kampüsünü pandemi şartlarına uygun olarak hazırladı.

EMİNE YAYLIOĞLU – yenikutahya.com – ÖZEL HABER

İSTEK Kütahya Okulları Kampüs Müdürü Tuba Bülbül, yaptığı açıklamada 2020-2021 Eğitim Öğretim yılı için önemli çalışmalar yaptıklarını belirtti. Pandemi nedeni ile bu yıl için gerekli tüm tedbirleri aldıklarının altını çizen Bülbül ” 2016 yılında Kütahya’da çıktığımız eğitim yolculuğuna 2019 yılında, kurucu ve ortaklık yapımızdaki değişiklik ve 2020 yılında İstek Okullarına geçiş ile heyecanla devam etmekteyiz. Yönetim Kurulu başkanımız Koray Yolcu’nun eğitime verdiği önemle öğrencilerimize bireysel, ulusal ve evrensel değerleri, akademik bilgi ve becerileri çağdaş yaklaşımlarla kazandırmak; bunları kültür, sanat ve spor alanlarındaki çalışmalarla desteklemek ise, temel hedefimizdir” diye konuştu.

İSTEK Kütahya Okulları Ortaokul, Fen ve Anadolu Lisesi Müdürü Alper Ersoy ise “2020 yılı itibariyle yeni bir yapılanma sürecine giren İSTEK Kütahya Okulları; akademik, sosyal, sportif başarıları ve erasmus plus projeleriyle öğrencilerini bir dünya vatandaşı olarak yetiştirmeyi hedefliyor. 2020 LGS’de Nafi Güral Fen Lisesinden, Ankara Cumhuriyet Fen Lisesine; Denizli Aydem Fen Lisesinden, Antalya Aksu Fen Lisesine kadar toplamda 29 öğrencimiz ülkemizin önde gelen fen liselerine yerleşme hakkı kazanmıştır. Ayrıca Necip Fazıl Kısakürek Anadolu Lisesi, Aysel Selahattin Erkasap Sosyal Bilimler Lisesi gibi toplamda 24 öğrencimiz sınavla öğrenci alan Anadolu liselerine yerleşme başarısı göstermiştir.” dedi.

İSTEK Kütahya Okulları Anaokulu Müdürü Ebru Tülümen Bütün, “İstek Kütahya Anaokulu ve İlkokul birimi olarak 3 yaştan itibaren aldığımız öğrencilerimizi sorgulayan, merak eden ve özgüvenli bireyler olarak yetiştirmeyi hedefliyoruz. Öncelikli amacımız eğlenirken öğrenmek ve mutlu anılar biriktirmektir” şeklinde konuştu.

Türkiye’de corona virüsü salgını nedeniyle üniversitelerin yüz yüze ne zaman açılacağı merak ediliyor. Bu nedenle öğrenciler tarafından araştırmalar yapılıyor. Konu hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Sağlık Bakanlığı tarafından YÖK’e güz döneminin online olması için yazı gönderildi.

Artan koronavirüs vakaları nedeniyle bu sene ilkokul ve lise öğrencileri eğitime 31 Ağustos tarihinde uzaktan başladı. Bu nedenle üniversite öğrencilerin eğitime online mı yoksa yüz yüze mi başlayacağı merak konusuydu. Sağlık Bakanlığı Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) konu hakkında tavsiye yazısı gönderdi. Bakanlık tarafından gönderilen yazıda, güz döneminin online olarak gerçekleştirilmesi istendi.

MÜMKÜNSE UYGULAMALAR ERTELENSİN

Bakanlık tarafından YÖK’e gönderilen yazıda, “2020-2021 eğitim ve öğretim yılının güz döneminde teorik derslerin mümkün olduğunca uzaktan ve dijital öğretim yöntemleriyle yapılmasını, uygulamalı eğitimlerin zorunlu olduğu programlarda ise uygulamaların mümkünse ertelenmesini” istediği belirtildi.

BAKANLIĞIN GÖRÜŞLERİ DİKKATE ALINACAK

Bakanlığın tavsiye kararından sonra bütün üniversite rektörlüklerine yazı gönderen YÖK ise şu ifadeleri kullandı:

“Bakanlığın cevabi yazısında ‘2020-2021 eğitim ve öğretim yılının güz döneminde örgün eğitimlerde teorik derslerin mümkün olduğunca yüz yüze aynı ortamda bulunmaksızın uzaktan ve dijital öğretim yöntemleriyle yapılması, uygulamalı eğitimlerin zorunlu olduğu programlarda uygulamaların mümkünse ertelenmesi, ertelenmemesi durumunda kişisel koruyucu ekipmanların kullanımı sağlanarak ve gerekli tedbirler alınarak yüz yüze sürdürülmesinin önerilmesine karar verilmiştir’ ifadesi yer almaktadır. Üniversitenizde 2020-2021 eğitim ve öğretim dönemine ilişkin planlamalarınıza ait kararlarınızda Yükseköğretim Kurulunun, yükseköğretim kurumlarına tanımış olduğu inisiyatif çerçevesinde Sağlık Bakanlığının yukarıda zikredilen görüşlerinin dikkate alınması hususunda gereğini rica ederim.”

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), milyonlarca kişinin merak ettiği okulların açılması konusuyla ilgili açıklama yaptı ve bugün gerçekleşecek kritik toplantının ardından kararın duyurulacağını bildirdi. Öğrencilerin ve velilerin “okullar açılacak mı?” sorusuna cevap arayışı sürüyor.

Okulların açılış tarihi yaklaşırken artan koronavirüs vaka sayısı, öğrencileri ve velileri endişelendirdi. Vatandaşlar okulların ilan edilen 31 Ağustos tarihinde açılıp açılmayacağını merak ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2020-2021 eğitim öğretim yılına ilişkin değerlendirme sürecinin nihai aşamada olduğunu belirterek bugün yapılacak Bilim Kurulu toplantısı sonucuna göre alınacak kararın en kısa sürede kamuoyu ile paylaşılacağını duyurdu.

“OKULLAR AÇILACAK MI?” SORUSU CEVAP BULACAK

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada 2020-2021 eğitim öğretim yılına ilişkin değerlendirme sürecinin nihai aşamada olduğu kaydedildi.

Açıklamada bugün yapılacak Sağlık Bakanlığı koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonucuna göre alınacak kararın en kısa sürede kamuoyu ile paylaşılacağı belirtildi.

OKULLAR NE ZAMAN AÇILACAK, NE ZAMAN KAPANACAK?

MEB’in geçtiğimiz günlerde yayımladığı genelgeye göre, okulların açılışı için 31 Ağustos 2020 tarihi belirlendi. Okulların kapanış tarihi ise 18 Haziran 2021.

Birinci dönem ara tatili 16-20 Kasım 2020’de, yarıyıl tatili 25 Ocak-5 Şubat 2021’de, ikinci dönem ara tatili 12-16 Nisan 2021’de yapılacak.

Tarihler bugün gerçekleşecek toplantı sonrasında değişebilir.

Kütahya İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, dolandırıcıların bu kez de Milli Eğitim üzerinden harekete geçtiğini söyleyerek tüm velileri uyardı.

MEHMET YAYLIOĞLU – yenikutahya.com – ÖZEL HABER

Kütahya Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, yenikutahya.com’a yaptığı açıklamada, dolandırıcılık olayına karşı tüm velileri uyardı.

Başyiğit, “Zaman zaman karşılaştığımız telefon dolandırıcıları bazen de eğitim yalanına başvuruyorlar. Daha önceleri ‘MEB onaylı firmayız, aile içi iletişim, öğrencinizin ders çalışma metodu için rehberlik ve seminerlerimiz var, size özel sorularla anket yapıp yardımcı olalım, bilgilendirme için evinize öğretmen yollayalım’ yalanına başvuruyorlardı. Covid 19 sürecinde bakanlığımızın uzaktan eğitimi aktif ve isabetli kullanmasını fırsat bilen bu dolandırıcılar son zamanlarda bu konu üzerinden velilerimizi kandırmaya çalışıyorlar.” dedi.

Son günlerde bu kişilerin 0312 905 52 05 telefon numarasından bazı velileri arayıp Millî Eğitim Bakanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak ortaklaşa bir araştırma yapıldığını söylediklerini belirten Başyiğit şöyle devam etti:

“Dolandırıcıların, çocuğun yaz tatili döneminde ders çalışıp çalışmadığını takip adı altında evleri ziyaret ettiklerini duyuyruz. Bu konuda biz okul yöneticilerimizi ve tüm öğretmenlerimizi uyardık. Velilerimizi uyarmalarını söyledik. Sizin aracılığınız ile velilerimize bu sahtekârlara karşı uyanık olmalarını tavsiye ediyorum. Bu tür kişiler telefonda iki de bir biz dolandırıcı değiliz diyerek kendilerini ifşa ediyorlar aslında.

Bizim bakanlığımızın ve müdürlüğümüzün nasıl çalıştığını, işlerini nasıl yürüttüklerini veli ve öğretmenlerimiz biliyorlar, bizim usulümüzde tanımadık, yabancı kişilerin veli ziyareti olmaz. Eğer veli ziyareti olacaksa bu mutlaka öğrencimizin okulu aracılığı ile olur. Veliyi okulun yöneticisi arar, öğretmeni arar, başkası aramaz.”

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, okulların açılmasıyla ilgili 4 senaryo üzerinde çalıştıklarını ve “Seyreltilmiş eğitim modeli” uygulayabileceklerini kaydetti.

MEHMET YAYLIOĞLU – yenikutahya.com

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde her kararlarının zor olduğunu söylerken, “Okulların açılması gerekiyorsa açmak ile ilgili gereken yapılır. Bizim amacımız okulları açmak. 31 Ağustos’ta okulları açmaya hazırız” dedi.

Okulların açılmasıyla ilgili 4 senaryonun üzerinde çalıştıklarını bildiren Selçuk bunlardan birinin de seyreltilmiş eğitim modeli olduğunu açıkladı.

CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programına katılan Selçuk, “Bizim aslında her kararımız zor. Verilen her karar bir çocuğun geleceği ile ilgili. Bir çocuğun geleceğine dokunuyorsunuz. Ve bu kararı vermenin kişisel bir sorumluluğu yok, ahlaki vicdani sorunu var” dedi.

Selçuk şöyle devam etti:

“Emin olun en küçük kararlar da bile bunu danışalım soralım. Arkadaşlar bununla ilgili risklerimiz nelerdir? Bütün bunları konuşarak almaya çalışıyoruz. Hiçbir çocuğumuzun riske gireceği bir duruma asla müsaade etmeyiz. Çocuklarımızın sıkıntı yaşayacağı bir duruma onları sokarak ülkede karmaşa oluşturabilecek bir adım atmayız böyle bir şey söz konusu olmaz. Bilim Kurulu’na tekrar tekrar danışıyoruz.”

“Bizim üzerinde çalıştığımız 4 senaryo var” diyen Selçuk şunları kaydetti:

“Birisi tamamen açık. Allah esirgesin diğeri kapalı. Biri okullar açılıyor. Bizim için bir senaryo. Kısıtlamasız… Okulların temizliğine, öğretmenlerine, malzemeleri tam mı? Okulun tamamen kapalı olması da bir senaryo. Peki okullar kapalı olursa bu çocukların eğitimi nasıl sürecek. Biz sadece online çalışmaktan söz etmiyoruz. Esaslı bir senaryo ve ciddi bir alt yapı gerektiriyor. Ben bu senaryolardan bahsettiğim de bir olasılıktan bahsediyorum. Fakat basına şöyle yansıyor; “Okullarda şöyle olacak.” Hayır böyle olmayacak. Biz her şeye hazırız. Bize güvenin, emin olun demek için söylüyoruz. Üçüncüsü şu; bizim belirli günlerde okulları açıp, mesela diyorum pazartesi, salı günü okulları açtık. 1 sınıfın yarısı okula geldi. Çarşamba günü okulu temizledik perşembe cuma sınıfın diğer yarısı geldi. Cumartesi de sınav grupları ayrıca geldiler. Pazar günü okulu temizledik. Pazartesi günü devir daim tekrar başladı. Seyreltilmiş eğitim modeli uygulayabiliriz. Riskli olan 5 ilden söz ediliyor şimdi. Bu 5 ille hiçbir vaka olmayan illerin durumunu eşit koşullarda ele alamayız. Bu da 4. senaryo. Ola ki 3-5 ilde problem var. Türkiye’nin geri kalanında yok. O zaman o illere özel uygulama yapılır.”

Kütahya Lise taban puanları merak ediliyor. LGS sonuçlarının açıklanmasının ardından tercih işlemleri başlayacak. Kütahya Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, İmam Hatip Lisesi, Meslek Lisesi, Spor Lisesi taban puanları açıklandı mı? İşte yanıtı…

EMİNE YAYLIOĞLU – yenikutahya.com – ÖZEL HABER

Kütahya Lise taban puanları 2020 merak edilenler arasında. Milyonlarca lise adayı lise tercih işlemlerini gerçekleştirecek. Önce gidecekleri lise için araştırma yapmak istiyorlar. Kütahya Lise taban puanları 2019 açıklanmıştı. Adaylar 2020 lise taban puanlarını merak ediliyorlar.

LGS SONUÇLARI AÇIKLANDI

LGS sonuçları açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığınca LGS kapsamında 20 Haziran’da yapılan merkezi sınavın sonuçları “meb.gov.tr” adresinden açıklandı. LGS kapsamındaki merkezi sınavda 42 farklı ilden 181 öğrenci tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan aldı. LGS kapsamındaki merkezi sınavda kız öğrenciler, matematik dışındaki tüm alt testlerde erkek öğrencilerden başarılı oldu.

Sınav sonuçları için tıklayınız

MEB, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da LGS sınav sonuçları ile aynı anda “Merkezi Sınav Değerlendirme Raporu”nu yayımladı.

Milli Eğitim Bakanlığının Eğitim Analiz ve Değerlendirme Raporları Serisi’nin 13. olan ve yürütücülüğünü Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer’in yaptığı raporda, öğrencilerin merkezi sınavdaki sonuçları detaylı olarak incelendi, sınavdaki alt testlerde elde edilen dağılımlar yorumlandı, testin teknik özellikleri hakkında ayrıntılı sonuçlara yer verildi.

KÜTAHYA LİSE TABAN PUANLARI

Lise taban puanları, tercih tarihlerinin başlaması ile beraber belli oluyor. Öğrenciler kendi puanlarına ve okulların açıklanan puanlarına bakarak tercih işlemlerini gerçekleştiriyorlar. 2020 LGS taban puanları belli olmadı. Bunun yerine 2019 LGS taban puanlarına bakabilirsiniz.

2019 LGS TABAN PUANLARI İÇİN TIKLAYIN

181 ÖĞRENCİ TAM PUAN ALDI

Sınava 42 farklı ilden katılan 181 öğrenci tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan aldı. Puanların 100 ile 500 arasında değiştiği dağılımda öğrencilerin yüzde 7,85’i 400-500 aralığında puan aldı. Öğrencilerin en yoğun bulunduğu puan aralığı (yüzde 56,29) 200-299 oldu. Sınav puanlarının ortalaması 286,35, standart sapması ise 69,22 olarak hesaplandı.

KIZ ÖĞRENCİLER DAHA BAŞARILI

Raporda, çeşitli öğrenci gruplarının sınav performansları hakkında da analiz sonuçlarına yer verildi. Elde edilen bulgular, kız öğrencilerin matematik dışındaki tüm alt testlerde erkek öğrencilerden daha başarılı olduğunu gösterdi. 2018 ve 2019 yıllarındaki merkezi sınavlarda da ortaya çıkan bu sonuç, kız öğrencilerin görece yüksek başarısının sürdüğünü gösteriyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 81 ile genelge gönderdi. 2020-2021 eğitim öğretim yılına dair bilgilerin yer aldığı genelgece okulların ne zaman açılacağı ve kapanacağı açıklandı. Peki, okullar ne zaman açılacak?

Bu sene corona virüsü salgını nedeniyle kapatılan okulların yeniden ne zaman açılacağı belli oldu. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 81 ile 2020-2021 eğitim öğretim yılına ilişkin genelge gönderdi. Genelgeye göre; 31 Ağustos 2020’de açılacak, 18 Haziran 2021’de kapanacak.

ARA TATİL TARİHLERİ DE VERİLDİ

Okulların ara tatil planlamasına ilişkin tarihlerde söz konusu genelgede yer aldı. Buna göre; Birinci dönem ara tatili 16-20 Kasım 2020’de, yarıyıl tatili 25 Ocak-5 Şubat 2021’de, ikinci dönem ara tatili 12-16 Nisan 2021’de olmak üzere uygulanacak.

CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap’ın, TBMM’de dile getirdiği yaz okulu talebi, Dumlupınar Üniversitesi’nde hayata geçti.

Ali Fazıl Kasap, 26 Haziran 2020 tarihinde Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’ni ziyaret etmiş ve Dumlupınar Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal’a yaz okulunun açılması ve öğrencilerin mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini söylemişti.

Dumlupınar Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre, hem teorik hem de uygulamalı saati içeren tüm derslerin açılacağı ve öğrencilerin danışmanlarının ve bölüm başkanlarının onayı ile birlikte başka bir bölüm, fakülte veya diğer üniversitelerinde yaz okulundan faydalanabileceği belirtildi.

CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, Dumlupınar Üniversitesi’nin yaz okulunu açmasının diğer üniversitelere de örnek olması gerektiğini belirterek, “Covid-19 yüzünden birçok üniversite yaz okulunu açmadı. Sırf bu yüzden mezun olamayacak öğrenciler yarım dönem ya da bir dönem kaybederek mağdur olacaklar. Dün bu konuda TBMM’de basın toplantısı yaparak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk başta olmak üzere YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ı üniversitelerin yaz okullarını açması, öğrencilerin yaz okullarına ikamet ettiği ilde ya da en yakın ilde devam edebilmesi gerektiğini ve pandemi dolayısıyla ekonomik zorluk çeken ailelerden ücret alınmaması gerektiğini söyledim. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nin yaz okulunu açması ve Kütahya’da eğitim gören öğrencilerimizin mağduriyetin giderilmesi sevindiricidir. Bu karardan dolayı başta Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal olmak üzere tüm üniversite yönetime teşekkür ediyor, bu kararın tüm üniversiteleri kapsayacak şekilde uygulanmasını ve üniversitelerin bölüm hocalarının bu konuda daha duyarlı davranmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

Kütahya’da, Yükseköğretim Kurumu Sınavı’na (YKS) çocuklarıyla birlikte gelen veliler, sosyal mesafeyi unuttu. Kalabalığı polis ekipleri anonslarla uyararak dağıtmaya çalıştı.

MEHMET YAYLIOĞLU – yenikutahya.com

Kütahya’da binlerce, Türkiye genelinde ise 2 buçuk milyona yakın öğrencinin ter döktüğü Yükseköğretim Kurumları Sınavı yapıldı.

Okul önlerinde yine sosyal mesafe kuralları hiçe sayıldı.

Milyonlarca gencin üniversite hayaliyle aylarca hazırlandığı YKS sınavı yapıldı.

Kütahya’da binlerce, Türkiye genelinde ise 2 milyon 433 bin 219 kişi iyi bir okulda eğitim almak için ter döktü.

Sınavın ikinci oturumu bugün 10.15’te başladı ve 180 dakika sürdü. Üniversite öğrenci adayları saat 10.00 itibariyle sınav salonlarına alınırken, velilerin dışarıda sosyal mesafe kurallarına dikkat etmediği gözlemlendi.

Bazı veliler dualar ederken, bazıları da heyecanlı bekleyişlerini gölgelik alanlarda bekleyerek geçirdi.

Polis ekipleri ise okul çevrelerinde sosyal mesafeye uyulması ve maske takılması konusunda uyarılarda bulunurken, kurallara uyulmaması halinde ceza kesileceğini anons etti.

DPÜ Mühendislik Fakültesi, Yabancı Diller Yüksek Okulu, Olimpik Yüzme Havuzu ve Evliya Çelebi Yerleşkesi 4 ödül birden aldı. Yarışmaya 116 farklı üniversiteden 841 başvuru yapılmıştı.

MEHMET YAYLIOĞLU – yenikutahya.com – ÖZEL HABER

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ), 116 farklı üniversiteden 841 başvurunun yapıldığı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı 2020 yılı Engelsiz Üniversite Ödüllerinde, mekânda erişilebilirlik alanında 3 turuncu bayrak, 2020 yılı sosyo-kültürel faaliyetler alanında 1 mavi bayrak ödülüne layık görüldü.

Böylelikle Kütahya Dumlupınar Üniversitesi toplamda 4 ödül birden almış oldu.

Yükseköğretim kurumlarındaki engelli bireylerin mekânlara, eğitsel imkânlara ve sosyo-kültürel faaliyetlere erişimleri konusunda farkındalık yaratmak ve iyi uygulamaları yaygınlaştırmak amacıyla düzenlenen “Engelsiz Üniversiteler Ödül Töreni”, bu yıl Kovid-19 salgını dolayısıyla video konferans yöntemi ile yapıldı.

2020 Engelsiz Üniversiteler Ödül Töreni’ne Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, YÖK Engelli Öğrenci Çalışma Grubu Yürütücüsü ve YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan, YÖK Yürütme Kurulu Üyeleri, en çok ödül alan üniversitelerin rektörleri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından yetkililer ile üniversitelerdeki engelli öğrenci birim sorumluları katıldı.

“Yeni YÖK” tarafından 2018 yılından bu yana geleneksel olarak verilen ödüllerin üçüncüsü, her yıl olduğu gibi bu yıl da üniversiteler tarafından yoğun ilgi gördü. 2020 yılı ödülleri için YÖK’e 116 üniversiteden toplam 841 adet olmak üzere rekor sayıda başvuru yapıldı.

Engelsiz Erişim ve Engelsiz Eğitim temalarıyla düzenlenen törende, yükseköğretim kurumlarına “Mekanda Erişebilirlik”, “Eğitimde Erişebilirlik” ve “Sosyo-Kültürel Faaliyetlerde Erişilebilirlik” olmak üzere 3 kategoride “Engelsiz Üniversite Bayrakları” ile farklı engelli gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerin ilgili programlarına “Engelsiz Program Nişanı” verildi.

Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi ile Afyon Kocatepe Üniversitesi 13 bayrak ödülü ile en çok bayrak ödülü alan üniversiteler oldu.

Kütahya’da 9 bin 340 öğrenci, 155 sınav merkezinde sınava girdi. Kovid-19 nedeniyle, güvenlik güçleri il genelinde yoğun tedbir aldı. Öğrenci velileri de okul bahçelerine geçirilmedi.

MEHMET YAYLIOĞLU – yenikutahya.com

Liseye Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınav bugün uygulandı. Yurt genelinde milyonlarca öğrenci, iyi bir lise hayali ile LGS’ye katılım gösterdi.

Öğrencilerin sorular karşısındaki heyecanına veliler de dışarıda ortak oldu.

Kütahya’da toplam 155 sınav merkezinde 9 bin 340 öğrenci LGS’ye katıldı.

Koronavirüs salgınının gölgesinde yapılan Liselere Geçiş Sınavı’nda okullar önünde yoğunluk yaşanırken bazı öğrenci ve velilerin sosyal mesafe kuralına uymadığı gözlendi.

Öğrenciler, Liselere Geçiş Sınavı’nda ter dökerken, bazı okulların dışında çocuklarını bekleyen velilerin sosyal mesafe kurallarını hiçe saydığı izlendi.

LGS’nin birinci oturumu 09.30’da başladı. Sınav öncesi ve sonrasında oluşabilecek yoğunluğu ve bulaşma riskini azaltmak amacıyla 09.00 ile 15.00 saatleri arasında 81 ilde istisnalar hariç vatandaşların sokağa çıkmaları kısıtlandı.

Okul önlerinde alınan güvenlik önlemlerinin de yeterli olduğu, vatandaşları sosyal mesafe ve maske konusunda sık sık uyardıkları görüldü.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Kazım Uysal, DPÜ’nün 11 fakülte, 14 meslek yüksekokulu, 1 yüksekokul, 1 lisansüstü eğitim enstitüsü ve 18 araştırma ve uygulama merkezi olan büyük bir üniversite olduğunu ifade etti.

MEHMET YAYLIOĞLU – yenikutahya.com

Yaklaşık 45 bin öğrencileri olduğunu belirten DPÜ Rektörü Kazım Uysal, “Öğrencilerimizin yüzde 64’ü lisans, yüzde 31’i önlisans, yüzde 4’ü yüksek lisans ve yüzde 1’i de doktora seviyesinde eğitim görmektedirler. 959 akademik ve 597 idari olmak üzere toplam bin 556 personelimiz vardır. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi yerleşke alanı yaklaşık 8 milyon metrekaredir. Yani ülkemizdeki yerleşke alanı en büyük üniversiteler arasındayız. Toplam kapalı alan büyüklüğümüz ise yaklaşık 370 bin metrekaredir. Üniversitemiz içinde üç gölet, olimpik yüzme havuzu, kapalı ve açık spor tesisleri vardır. KYK kız öğrenci yurtlarımız yerleşke alanı içindedir, erkek yurtlarımız ise yerleşke alanımıza yürüme mesafesinde olup yurtlarımız ihtiyacı karşılayacak kapasitededir. Şu anda yurtlarımıza müracaat edip de dışarıda kalan öğrencimiz yoktur” dedi.

“ 5 BİNİN ÜZERİNDE DERS UZAKTAN EĞİTİM YOLU İLE VERİLMEKTEDİR”

Üniversite’de koronavirüs (Kovid-19) salgını başlamadan önce uzaktan eğitim yoluyla çok az sayıda ders verilirken, bugün 5 binin üzerinde ders uzaktan eğitim yolu ile verildiğini söyleyen Uysal, “Koronavirüs salgını başlayınca ve YÖK tüm üniversiteler için uzaktan eğitim kararı alınca ilgili arkadaşlarımız, özellikle Uzaktan Eğitim Merkezi ve Bilgi İşlem Daire Başkanlığı personelimiz ile el ele vererek uzaktan eğitim sistemi altyapısını güçlendirdik ve problemleri çözdük. 3-5 bin öğrencisi olan üniversitelerde uzaktan eğitim kısmen daha problemsiz olabilir. Ancak Kütahya Dumlupınar Üniversitesi gibi yaklaşık 45 bin öğrencisi olan büyük üniversitelerde binlerce dersi uzaktan vermek elbette kolay değildir. Ancak Kütahya Dumlupınar Üniversitesi hamdolsun bunu başarmıştır. Şu anda final sınavı dönemindeyiz. Şu ana kadar çok büyük ve çok uzun süreli bir problem yaşamadık. Bizden kaynaklı olmayan problemleri de kısa sürede çözdük” ifadelerine yer verdi.

“SALGIN SAYESİNDE BÜYÜK BİR DİJİTAL DÖNÜŞÜM YAŞANDI”

Salgından önce 3 sunucu ile işlem yapıyorken şimdi 6’sı uzaktan eğitme ayrılmış olan 12 sunucuya sahip olduklarını belirten Uysal,” Depolama alanımızı da 11 TB’tan 16 TB’a çıkarttık ve bunu da büyük ölçüde Uzaktan Eğitim Merkezimize tahsis ettik. Önümüzdeki güz döneminde ve sonraki dönemlerde normalleşme sağlansa bile salgın sürecinde edindiğimiz deneyimlerle uzaktan eğitimin güzel yanlarını daha da geliştireceğiz. Artık normalleşme sağlansa bile uzaktan eğitim, eğitim sisteminin önemli bir parçası haline geldi. Bu salgın döneminde kazandığımız teknoloji ve altyapı birikimi, bize oldukça mesafe kat ettirdi. Üniversiteler ve tüm dünya çok farklı bir yöne gidiyor. Biz de buna ilgisiz kalamazdık. Salgın süreci önceden de hedefimiz olan dijitalleşme ve uzaktan eğitim oranının arttırılmasını hızlandırmış oldu. Teknolojik altyapının yanında akademik ve idari personelimiz de çok ciddi dönüşüm geçirdi ve uzaktan eğitime uyum sağladı. Sadece dersleri değil senato ve yönetim kurulu toplantıları dahil tüm toplantılarımızı da video konferans yoluyla yaptık. Açıkçası teknolojik dönüşümü bu kadar hızlı şekilde sağlamış olmanın keyfini çıkarıyor ve memnuniyet duyuyoruz” şeklinde konuştu.

“ÖĞRENCİLER ARADIKLARI HER ŞEYİ DPÜ’DE BULACAKLAR”

Kütahya Dumlupınar üniversitesinin 1992 de kurulan büyük bir üniversite olduğuna vurgu yapan Kazım Uysal, “Üniversitemizin Kütahya gibi doğal güzellikleri çok zengin olan, tarihi eserleri ile bilinen, başta çini ve el sanatları olmak üzere birçok sanatın geleneksel olarak yapıldığı kadim bir Anadolu şehrinde olması da ayrı bir cazibe unsurudur. Kütahya Dumlupınar Üniversitesini tercih eden öğrencilerimiz eminim aradıkları tüm güzellikleri Üniversitemiz ve Kütahya da bulacaklardır. Kütahya Dumlupınar üniversitesi bilim ve teknoloji bakımından da oldukça iyi bir yerdedir. Özellikle son zamanlarda aldığımız projeleri son derece önemsiyorum. Ülkemizin öncelik alanları olarak belirlenen Enerji Depolama, Biyomalzeme ve Doku Mühendisliği, Akıllı ve Yenilikçi Malzemeler, Hidrojen ve Yakıt Pilleri, Yeni Nesil Kompozitler ve Çok İşlevli Nanokompozit Malzemeler gibi alanlarda 100/2000 kapsamında doktora öğrencileri aldık ve çalışıyoruz. Üniversite-sanayi işbirliğine çok önem veriyoruz. TÜBİTAK’ın 2244 olarak bilinen sanayiye nitelikli elaman yetiştirme amaçlı Doktora Programında projesi kabul edilen 47 üniversite arasındayız. Bununla birlikte son zamanlarda üniversite dışı araştırma fonlarından aldığımız glütensiz gıda üretimi ve gümüş takı tasarımı ile ilgili de çok önemli projelerimiz kabul edildi. Üniversite kaynaklarımızdan oluşan BAP projelerimizin hem çeşitliliği hem de bütçelerini önemli derecede arttırdık ve özellikle öncelikli alanlara ciddi kaynaklar ayırdık. Eminim Kütahya Dumlupınar Üniversitesini tercih eden öğrencilerimiz bilim ve teknoloji sahasında da aradıklarını bulacaklar ve üniversitemizi tercih ettiklerinden memnun kalacaklardır. Mesela üniversitemizin ne kadar rağbet gördüğünü en iyi anlatan misallerden birisi daha yeni sonuçlanan sıfır atıkla ilgili yaptığımız uluslararası afiş yarışmasıdır. Bu yarışmaya 67 ülkeden 2 binin üstünde afişle katılım sağlandı. Bu derece rekor katılım üniversitemize olan güvenin ve üniversitemizin başarısının en açık göstergelerinden birisidir. Kısaca üniversitemizi tercih eden öğrencilerimiz sadece bilimi değil, sanatı da sanatın çok çeşidini ve en güzelini de üniversitemizde bulacaklardır” ifadelerini kullandı.

“DPÜ’DE YAKLAŞIK 2 BİN CİVARINDA YABANCI UYRUKLU ÖĞRENCİ EĞİTİM GÖRMEKTEDİR”

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi uluslararası bir üniversite olduğunu söyleyen Uysal,” Üniversitemizde yaklaşık 2 bin civarında yabancı uyruklu öğrencimiz eğitim görmektedir. Sosyal açıdan bakıldığında da Anadolu’da yurt sorunu olmayan az sayıda üniversiteden biriyiz. Üniversite yerleşkemiz içindeki yeşil alanlar çok geniş. Öğrencilerimizin Kütahya’yı tercih etmek için çok fazla seçeneği var. Öğrencilerimiz Kütahya’ya geldiklerinde ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaklar. Ben üniversite adaylarının Kütahya Dumlupınar Üniversitesini tercih ettiklerinde bilim, teknoloji, eğitim ve sosyal yaşam anlamında aradıkları her şeyi bulacaklarına eminim” şeklinde açıklamalarda bulundu.