Frig Vadisindeki binlerce yıllık geçmişe sahip kayalara oyulan mağaralardaki doğal buzdolabı, görenleri hayrete düşürüyor. Yaklaşık 3 bin yıllık tarihi kayalar, ziyaretçi akınına uğruyor.

Afyonkarahisar, Kütahya ve Eskişehir sınırları içerisinde yer alan Frig Vadisi birçok gizemi barındırmaya devam ediyor. M.Ö. 12 ve 7. yüzyıllarda Orta Anadolu’nun batısına egemen olan Frigler, kayalara oydukları yapılar ile tanınıyor.

Kayalar içerisine oydukları yerleşim yerlerinde merdiven, pencere gibi detayların düşünülmesi ise Frigleri daha ilginç kılıyor. Friglerin yaşadığı İhsaniye ilçesine bağlı Beyköy Çukurca mevkiinde halk arasında ’40 Merdivenlik Kayalıklar’ olarak bilinen bölgede yer alan bir mağaranın zeminine yapılan yaklaşık 1×1,5 metre ebadında ve 1,5 metre yüksekliğindeki oyuk adeta doğal bir buzdolabını anımsatıyor.

Friglerin M.Ö. yiyecek ve içeceklerini saklamak için yaptıkları ve doğal bir buzdolabına benzeyen oyuğu bugünkü kiler gibi de kullanarak tahıllarını sakladıklarına inanılıyor.

“HERKESİN GELİP GÖRMESİNİ İSTİYORUZ”

Beyköy Köyü Muhtarı Ahmet Devrim, bölgeye daha fazla önem gösterilmesi gerektiğini ifade etti. Mağralarda birçok gizemin olduğunu savunan Devrim, bölgenin turizme daha fazla kazandırılması gerektiğini söyledi.

Frig Vadisini herkesin gelip görmesi gerektiğini aktaran Devrim, “Mağaranın içinde o güne ait malzemelerin çürümemesi için doğal buzdolabına benzer bir oyuk var. Havalandırması ve merdivenleri var.

O dönemdeki bir yerleşim bölgesi burası. Herkesin gelip görmesini istiyoruz, daha bilinmeyen birçok yer var” diye konuştu. İHA-AFYONKARAHİSAR

Kütahya Açık Cezaevi’nden izinli olarak gittiği memleketinde, daha önce çeşitli tarihlerde aralarında kardeşi İbrahim Zehir de olmak üzere 3 kişiyi öldüren Ali Zehir (66) evinin önünde bıçaklanarak öldürüldü.

Edinilen bilgiye göre, Manisa’nın Salihli ilçesinde Başlıoğlu Mahallesi Çınarlık Mevkii’nde motosiklet üzerinde yatar vaziyette hareketsiz yatan bir kişi gören vatandaşlar durumu jandarmaya bildirdi.

Olay yerine gelen jandarma, göğüs kısmından defalarca bıçaklanmış olan Ali Zehir’in hayatını kaybettiğini tespit etti. Ali Zehir’in cenazesi, olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından önce Salihli Devlet Hastanesi morguna, daha sonra ise İzmir Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

Bıçaklanarak öldürülen Ali Zehir’in koronavirüs tedbirleri nedeniyle yaklaşık 1 hafta önce Kütahya’daki cezaevinden izinli olarak çıktığı öğrenildi.

DAHA ÖNCE 3 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜ

Cinayete kurban giden Ali Zehir’in 1995, 2005 ve 2010 yıllarında aralarında kardeşi olan İbrahim Zehir de olmak üzere 3 kişiyi öldürdüğü ortaya çıktı.

Edinilen bilgiye göre, ilk cinayetini 1995 yılında işleyen Ali Zehir, Yaraşlı Mahallesi’nde kahvecilik yapan Selim Gültekin’i baltayla parçalara ayırıp öldürdükten sonra evinde bulunan karyolanın altında sakladı. Zehir, söz konusu cinayeti işledikten 3 gün sonra cinayeti itiraf edip teslim oldu.

İkinci cinayetini ise 2005 yılında kardeşi İbrahim Zehir’i arkadan vurarak işleyen Ali Zehir, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Kütahya’daki E Tipi Kapalı cezaevine gönderildi.

Ali Zehir, 3. cinayetini ise 27 Eylül 2010 yılında işledi. Kütahya Açık Cezaevi’nde cezasını çeken Ali Zehir, izinli olarak memleketi Salihli’nin Sart Mahallesi’ne geldi. Zehir, husumetlisi olduğu öğrenilen Tayfun Akyar’ı silahla öldürdü. Zehir, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Salihli cezaevine gönderildi. İHA-MANİSA

Kütahya’nın Domaniç ilçesine bağlı 80 nüfuslu Erikli Köyü’nün içme suyuna kavuşturulması için çalışma başlatıldı. Kütahya Valisi Ali Çelik, vatandaşların su sıkıntısının giderilmesi için sondaj çalışması yapılması planlanan bölgelerde incelemelerde bulundu.

EMİNE YAYLIOĞLU – yenikutahya.com

Kütahya’nın Domaniç ilçesine bağlı Erikli köyünün komşu köylerinden olan Bilecik’in Bozüyük ilçesine bağlı Dombayçayırı köyüne giden Kütahya Valisi Ali Çelik, Bilecik Valisi Bilal Şentürk ve köy sakinleriyle bir araya geldi.

Ziyarette; Domaniç Kaymakamı Ahmet Salih Poçanoğlu, Bozüyük Kaymakamı Hasan Yaman, İl Genel Meclisi Başkanı Musa Yılmaz, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Murat Koyak, Dombayçayırı Köyü Muhtarı Rafet Cin, Erikli Köyü Muhtarı Cengiz Yıldırım hazır bulundu.

“YOKLUKLAR PAYLAŞILARAK AZALIR”

“Komşusu açken tok yatan bizden değildir” diyen Bilecik Valisi Bilal Şentürk, Erikli köyünün su ihtiyacının karşılanması için köy sakinlerinin kabul etmesi halinde Dombayçayırı köyünde sondaj çalışması yapılacağını söyledi. Vali Şentürk, “Ortak akılla çalışacağız. Yokluklar paylaşılarak azalır” dedi.

“İKİ KÖYÜN DE ÇIKARLARINI KORUYACAĞIZ”

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” şiarıyla sorunlara çözüm aradıklarını, bu çözümün bir ortağının da Dombayçayırı köyü sakinleri olabileceğini belirten Kütahya Valisi Ali Çelik, “Sağlıklı bir yaşam tüm insanlarımızın hakkı. Komşu köyünüz olan Erikli Köyü’müzün su sıkıntısını giderebilmek amacıyla su araştırması yapacağız. Araştırma yapmak istediğimiz alanlardan biri de sizlerin de kabul etmesi halinde Dombayçayırı Köyü. Herkesin inandığı, Devletimizin ve milletimizin çıkarlarını koruyacak bir çalışma arzusundayız” dedi.

Dombayçayırı Köyü sakinlerinin suyunu paylaşması halinde hiçbir zarar görmeyeceğinin altını çizen Vali Çelik, sondaj çalışmasıyla su tespit edildiği takdirde iki köyün de kazançlı çıkacağını söyledi.

Köy sakinlerinin istişarelerde bulunup ortak karara varmasının ardından konuya ilişkin protokol yapılacağı belirtildi.

Afyonkarahisar merkezli 3 ilde düzenlenen eş zamanlı olarak düzenlenen uyuşturucu operasyonunda 11 şüpheli gözaltına alındı.

Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce, yapılan planlı projeli dosya kapsamında il merkezinde 2, Sülümenli beldesinde 3, Çobanlar ilçesinde 2, Çavdarlı köyünde 1, Kütahya’da 4, Konya’da 1 ve İzmir’de 1 olmak üzere 14 şüpheli şahsın yakalanabilmesi için şüphelilere ait 14 ikamette arama yapıldı.

Yapılan aramalarda; 320.72 gram esrar, 10.26 gram bonzai, 40 lyrica ibareli yeşil reçeteye tabi sentetik hap, 1 hassas terazi, 3 av tüfeği, 1 canik 55 ibareli tabanca, 2 şarjör, 55 tabanca fişeği, 19 tabanca fişeği, 2 tabanca fişeği ele geçirildi.

Operasyonda, 11 şüpheli yakalanarak gözaltına alınırken, 3 şahsı da yakalama çalışmaları devam ediyor.

Balıkesir’de, 2 ayrı yerde hırsızlık yapan ve farklı dosyalardan da aranması bulunan 2 şüpheli, Kütahya’da polisin dikkati sayesinde yakalandı.

MEHMET YAYLIOĞLU – yenikutahya.com

Edinilen bilgiye göre, Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, Balıkesir’de farklı işyerlerinde yerlerde meydana gelen hırsızlık olayları ile Eskişehir, İzmir, Sakarya ve Tekirdağ’da çeşitli işyerlerinden hırsızlık yapan 2 şüphelinin 06 plakalı araç ile Balıkesir’e gelen E.Y. ve K.B. isimli şahıslar olduklarını tespit etti.

Zanlıların günlük olarak yapılan otel sorgusu ve aracın Plaka Takip Sistemi takibinde Eskişehir’den Kütahya il merkezine seyir halinde olduklarının görülmesi üzerine, Kütahya İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri ile irtibata geçilerek her iki şüphelinin yakalanması sağlandı.

Araç içerisinde yapılan arama sonucunda toplam 10 adet ateş ölçer, 2 adet oda kamerası ve 3 adet parfüm ele geçirildi.

Polisin yaptığı çalışmalar sonrasında Balıkesir il merkezinde 2 faili meçhul olay, Eskişehir, İzmir, Sakarya ve Tekirdağ illerinde ise 1 faili meçhul olmak üzere toplamda 6 olay aydınlatıldı.

Adlî mercilere sevk edilen 2 şüpheli şahıs çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

Kütahya, Afyonkarahisar ve Konya’daki 13 hırsızlık olayına karıştıkları gerekçesiyle aranan 7 şüpheli, bugün gözaltına alındı.

Afyonkarahisar İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, haziran ve temmuz aylarında Afyonkarahisar, Konya ve Kütahya’daki 12 ev ve bir otomobilden hırsızlıklarla ilgili bölgelerdeki kameraların kayıtlarını inceledi.

Ekipler, iki ay süren takibin ardından operasyon başlattı.

Hırsızlık yaptıkları iddia edilen şüphelilerin kaldığı Sinanpaşa ilçesine bağlı Küçükhüyük beldesi Kurtuluş mevkisindeki çadırlara operasyon düzenlendi.

Operasyonda 7 zanlı gözaltına alındı, çadırlarda ve zanlıların üst aramasında 7 bin 50 lira, 400 avro, 10 çeyrek ve bir yarım altın, altın kol saati ve altın yüzük ele geçirildi.

Kütahya – Eskişehir karayolunda, kullandığı motosikletin kontrolünü kaybederek yol kenarındaki tarlaya savrulan Sercan Sönmezocak (29) hayatını kaybetti.

Uşak merkezden yola çıktığı öğrenilen Sercan Sönmezocak’ın sosyal medyada “yol başlasın” yazarak motosikletiyle fotoğrafını paylaştığı görüldü.

Kaza, saat 07.30 sıralarında Kütahya – Eskişehir karayolu Yılanlı mevkiinde meydana geldi.

Uşak’tan 35 ACM 159 plakalı motosikletle yola çıktığı öğrenilen Sercan Sönmezocak, Yılanlı mevkiine geldiğinde kontrolünü kaybederek yol kenarındaki trafik işaret levhasına çarparak tarlaya savruldu.

Kazada hurdaya dönen motosikletin sürücüsü Sercan Sönmezocak olay yerinde hayatını kaybetti. İhbar üzerine kaza yerine gelen jandarma, polis ve savcılığın yaptığı incelemenin ardından Sönmezocak’ın cansız bedeni Bilecik’in Bozüyük ilçesi Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

Bir özel otomobil ile traktörün çarpışması sonucu 3 kişi yaralandı. Yaralılar KSBÜ Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

MEHMET YAYLIOĞLU – yenikutahya.com

Hasan Torun (42) idaresindeki 07 ABE 399 plakalı otomobil, Afyonkarahisar-Kütahya kara yolunun 50. kilometresi Hacıbeyli köyü kavşağında Sami Üye (74) yönetimindeki traktörle çarpıştı.

Kazada, sürücüler ile otomobildeki Arda Torun (13) yaralandı.

Yaralılar, ambulanslarla Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Eskişehir – Kütahya karayolunda seyir halindeki bir motosikletin dönüş yapan kamyon ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 1 kişi hayatını kaybetti.

ESKİŞEHİR – İHA

Edinilen bilgilere göre kaza, Eskişehir-Kütahya yolu üzerinde meydana geldi. İddialara göre yeşil yanmasının ardından tali yoldan Eskişehir istikametine dönen Bekir Şahin yönetimindeki 20 F 9775 plakalı kamyona, Kütahya istikametinden gelen 26 VT 384 plakalı Onur Tez idaresindeki motosiklet çarptı.

Kaza olduğunu gören diğer sürücüler, durumu hemen 112 Acil Servis ve polis ekiplerine bildirdi. Bölgeye gelen sağlık ekipleri, motosiklet sürücüsü Onur Tez’in olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Kamyon sürücüsü kazayı herhangi bir yara almadan atlatırken, ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.

Kaza sonrası olay yerinde hayatını kaybeden Onur Tez’in cesedi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaldırıldı.

Ayrıca meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden Onur Tez’in kafasında kask olduğu ve kaskın parçalandığı da olay yeri inceleme ekipleri tarafından belirlendi.

Uşak’ta meydana gelen trafik kazasında kamyonet yan yattı. Meydana gelen kazada 1’i ağır 5 kişi yaralanırken, 1 kişi de hayatını kaybetti.

UŞAK – İHA

Edinilen bilgilere göre kaza akşam saatlerinde Uşak’ın Banaz ilçesine bağlı Gedikler Kavşağında meydana geldi.

İddialara göre, Banaz ilçesinden Uşak’a seyir halindeki Ramazan Kuzer, kontrolündeki 07 HL 836 plakalı hafif ticari araç hakimiyetini kaybetti.

Kontrolün kaybolması sonucunda kamyonet bordur taşlarına çarparak yol kenarına devrildi.

Olay yerindeki vatandaşların ihbarları sonucunda olay yerine çok sayıda ambulans, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalelerinin ardından Abdullah Kuzer (58), Sultan Kuzer (56) ağır yaralı olmak üzere olmak üzere sürücü Ramazan Kuzer (31), Belinay Kuzer (6), Melisa Kuzer (11) ve Nurcan Kuzer (31) Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan sürücünün annesi Sultan Kuzer, yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybederken Abdullah Kuzer’in ise durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi.

Ayrıca hastanede yapılan tedavilerin ardından sürücü Ramazan Kuzer’in 1.46 promil alkollü olduğu iddia edildi.

Kütahyalı Mutasavvıf Gülaboğlu Muhammed Askeri Hz.’ne ait yol ortasındaki türbe görenleri hayrete düşürüyor. Yol ortasında kalan türbeyi belediye iki defa kaldırmak istedi, ikisinde de kepçe kırıldı. Görgü tanığı o anları anlattı…

Gökten Ceylan – AFYONKARAHİSAR – İHA

Afyonkarahisar’ın Çavuşbaş Mahallesinde yıllardır yol ortasında duran “Askeri Baba” isimli Mutasavvıf Gülaboğlu Muhammed Askeri Hz. ait türbe görenleri hayrete düşürüyor.

Belediye tarafından 1960’lı yıllarda bulunduğu yerden kaldırılmak istenirken kepçelerin bozulduğu bilinen türbenin yol ortasında olmasına rağmen çevresinde hiçbir trafik kazası da yaşanmadığı belirtiliyor.

Aslen Kütahyalı olan Gülaboğlu Muhammed Askeri Hz.’nin Afyonkarahisar’a 17. yüzyılda müderris olarak geldiği biliniyor.

Afyonkarahisar’ın kültürel ve mânevi hayatı bakımından önemli yere sahip olduğu, o dönem Gülaboğlu Muhammed Askeri Hz.’nin bugünkü sağlık ocağının bulunduğu yerdeki Hisarardı Medresesi’nde müderrislik yapan önemli zatlardan biri olduğu da biliniyor.

Gülaboğlu Muhammed Askeri Hz., uzun yıllar Halveti Şeyhi olarak irşat görevinde bulundu.

Mutasavvıf, divan şairi olan Gülaboğlu Muhammed Askeri Hz., 4 bin beyitlik divanında aruz ve hece ölçüleriyle yazdığı nutku şeriflerde hakikati anlattı. Bu arada ayetlerden ve hadislerden faydalanan Muhammed Askeri Hz., 280 civarındaki beyitte 59 ayete yer verdi.

Muhammed Askeri Hz.’nin divanının bir nüshası Afyonkarahisar’da, biri Konya’da ve üçüncüsü İstanbul Üniversitesi kitaplığında bulunuyor. 35 yılın ardından Hakk’a yürüyen Muhammed Askeri Hz.’nin bugün türbesinin olduğu yere defnedildiği biliniyor. Bazı kaynaklarda ise kabri şerifinin Kütahya’da olduğu belirtiliyor.

1978 yılında Hisarardı Medresesi’nin bakımsızlıktan dolayı harabeye dönmesinin ardından bölgeye sağlık ocağı yapılarak vatandaşların hizmetine sunuldu.

1960’lı yıllarda bölgede belediye tarafından yapılan istimlak ile alan imara açılarak bugünkü mahalle konumuna geldi. Fakat o tarihten bu yana kutsal sayıldığı için türbeye dokunulmadı ve yol ortasında kaldı. Çift şeritli yolun geçtiği Göksu Caddesi üzerinde bulunan türbeden dolayı yol bir yerden sonra tek şeride düşüyor. Buna rağmen bölgede hiç trafik kazası yaşanmaması ise dikkat çekiyor.

“TÜRBEYİ ALMAK İSTEYEN KEPÇE İKİ DEFA KIRILDI”

Mahalle sakinlerinden 71 yaşındaki Ali Erdem, çocukluğundan bu yana mezarın şimdiki yerinde olduğunu ve kaldırılamadığını ifade etti. Erdem, kendisinin 60 yıldan bu yanan türbenin yani başındaki evde oturduğunu kaydederek, “Burası 60 yıldan bu yana burada ve buradaki kişi dervişmiş. Buralar mezarlıkmış ve alanı istimlak yapıyor belediye. Türbeyi almak isteyen kepçe iki defa kırıldı. Ben bunu gördüm, buraya geldiğim sene oldu bu olay. Ama artık herkes alıştı, türbe olduğu için herkes alıştı ve gelip geçenler dua okuyor” dedi.

Sakarya’nın Adapazarı ilçesi Taşkısığı bölgesinde meydana gelen patlamada 3 şehit 6 yaralı haberi gelmişti. O şehitlerden bir tanesinin Afyonkarahisarlı Uzman Onbaşı Fatih Manga (20) olduğu öğrenildi.

MEHMET YAYLIOĞLU – yenikutahya.com

Sakarya’dan Afyonkarahisar’a acı haber geldi. Bugün, Sakarya’nın Adapazarı ilçesi Taşkısığı bölgesinde bir patlama meydana gelmişti. Olayda 3 şehir ve 6 yaralı olduğu bildirilmişti.

Şehitlerden bir tanesinin Afyonkarahisar Merkez’den Sümer Mahallesi’nden Uzman Onbaşı Fatih Manga olduğu öğrenildi.

BEKÂR, 2 KARDEŞİ VAR

Şehit Fatih Manga’nın bekar olduğu ve 2 kardeşinin olduğu öğrenildi. Merkez Küçükçobanlı nüfusuna kayıtlı olan Fatih Manga, 2015 yılında babası Birol Manga’yı kaybetmişti.

Şehit Manga’nın bir değişiklik olmaz ise Afyonkarahisar İmaret Camiinden öğlen namazına müteakip ebediyete uğurlanması bekleniyor.

Kayıp kişinin kuzenine ait evin yakınındaki kuyuda bulunan ceset parçaları, 17 saat süren çalışmayla çıkartıldı. Ceset ve kemik parçaları otopsi için adli tıp kurumu morguna götürüldü. Gözaltına alınan kayıp kişinin kuzeni ise tutuklandı.
DENİZLİ – AA

Cep telefonundan son olarak 4 Nisan 2013’te sinyal alınan reklamcı Levent Karaduman’ın (39) kaybolmasıyla ilgili soruşturma başlatan Denizli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Karaduman’ın birlikte çalıştığı teyzesinin oğlu Ali Osman S’nin (31) Hadim Mahallesi’ndeki evinin yakınında bulunan kuyuda Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığına bağlı su altı arama kurtarma ekipleri ile dün sabah saatlerinde arama çalışması başlattı.

Yaklaşık 16 metre derinliğindeki kuyuda bulunan suyun bir kısmını motopompla boşaltan ekiplerin bir erkek ayakkabısı bulması üzerine su altı kamerasıyla yapılan incelemede, çuval içerisinde ceset parçaları tespit edildi.

Mahallenin su ihtiyacını karşılamak için 1960’ta açılan 120 santimetre çapındaki kuyuya halatla inen su altı arama kurtarma ekibinden balık adamın su ve gaz nedeniyle cesede erişmesinde güçlük çekilmesi üzerine kuyudaki suyun tamamen boşaltılmasına karar verildi.

Kuyunun kaynağının güçlü olmasından dolayı suda fazla eksilme olmaması üzerine kuyunun yan tarafı Büyükşehir Belediyesinden getirtilen ekskavatör yardımıyla kazılarak açılan kanaldan suyun eksiltilmesine çalışıldı.

Tahmin edilenden derin olan kuyudaki suyun bir türlü boşaltılamaması üzerine akşam saatlerinde Büyükşehir Belediyesinden saniyede 25 litre su tahliye eden büyük boy sondaj pompası talep edildi.

Kurulan büyük boy sondaj pompası ile gece yarısı kuyudaki suyun tamamen boşaltılmasının ardından özel kıyafetli balık adam halatla indiği kuyudaki ceset parçalarını çuvala yerleştirdi. Ceset parçaları, 17 saat süren çalışma sonrası bağlanan halat yardımıyla çıkartıldı.

SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ

Savcılık tarafından olay yerinde yapılan incelemenin ardından tabuta konan ceset parçaları ve kemikler, otopsi yapılmak üzere adli tıp kurumu morguna götürüldü.

Gözaltına alınan Ali Osman S. (31), Denizli Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. İfadesinde suçlamaları kabul etmeyen Ali Osman S, nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

Su kuyusunun bulunduğu arazinin sahibi olan Ali Osman S’nin babası Orhan S. de Çal Cumhuriyet Savcılığınca gözaltına alındı.

Öte yandan 7 yıldır kayıp olan Levent Karaduman’ın oğlu Ramazan Karaduman’ın cesedin kimliğinin tespiti için DNA örneği verdiği öğrenildi.

“CEP TELEFONUNU KULLANDI”

Dün sabah saatlerinde başlatılan arama çalışmasını Karaduman’ın yakınları gözyaşları arasında izledi.

Karaduman’ın amcası Hayati Karaduman, gazetecilere yaptığı açıklamada, yaşadıkları durumun çok üzücü olduğunu, suçluların cezasını çekmesini istediklerini belirtti.

Karaduman, yeğeni ortadan kaybolduktan sonra Ali Osman S’nin kendilerini oyaladığını, İstanbul’a yerleştiğini söyleyerek kayıp ihbarı verilmesini engellediğini iddia etti. Bu kişinin yeğenine ait cep telefonunu 7 ay kullandığını anlatan Karaduman, otomobilini de vekalet çıkartarak sattığını öne sürdü.

Karabük’ün Safranbolu ilçesinde Navsaklar köyünde İlyas K. isimli şahıs define olduğu yerde büyü olduğunu düşünerek S.A. isimli şahısın büyüyü bozmasını istedi. S.A. büyüyü bozmak isterken birden yere yığılarak hayatını kaybetti.

Karabük’ün Safranbolu ilçesinde Navsaklar köyü Durali Mahallesi’nde define olduğunu ileri süren İlyas K. isimli şahıs Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde yaşayan S.A.’yı getirerek büyüyü bozmasını istedi.

HAYATINI KAYBETTİ

Büyüyü bozmaya çalıştığı sırada S.A. birden yere yığılırken, öldüğü belirlendi.

Olay yerine jandarma ekipleri çağrılırken, İlyas K. gözaltına alındı. S.A.’nın ölüm nedenin belirlenmesi için cesedi Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

Boşanma aşamasında olduğu eşi Ayşegül Cora’ya sokak ortasında kurşun yağdıran Hasan Cora, ağır yaralanan eşinin kaldırıldığı hastanede silahla yakalanmıştı.

Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın yaptığı özel habere göre, boşanma aşamasında olduğu eşi Ayşegül Cora’yı sokak ortasında kurşun yağmuruna tutan Hasan Cora, tutuklu yargılandığı davada 4. kez hakim karşısına çıktı.

Hasan Cora’nın avukatı Osman Uyaroğlu, müvekkilinin Ayşegül Cora’yı öldürme kastının olmadığını ileri sürerek, “Silahtaki mermilerin tamamı boşaltılmamıştır. Daha fazla atış yapmadan müvekkil oradan uzaklaşmıştır” dedi. Hasan Cora, boşanma aşamasında olduğu eşini 6 kurşunla vurmuş, Ayşegül Cora ağır yaralanmıştı.

32 yıllık eşi Ayşegül Cora’yla boşanma aşamasında olan Hasan Cora, geçen yıl 5 Haziran’da İstanbul’un Bahçelievler ilçesi Yenibosna semtinde sokak ortasında kurşun yağdırmıştı. Hasan Cora’nın silahlı saldırısı, Ayşegül Cora’nın o anda açık olan telefonu tarafından da kaydedilmişti.

Silahlı saldırı öncesinde Hasan Cora ve Ayşegül Cora arasında şu diyalog yaşanmıştı:

Hasan Cora: Silah var üzerimde. Seni şu an vururum.

Ayşegül Cora: Varsa var, ne yapayım ya? Allah Allah.

Hasan Cora: Konuşacağız.

Ayşegül Cora: Hayır. Ebru Hasan yanımda. (Telefondaki arkadaşına söylüyor) Konuşmayacağım ya.

Hasan Cora: Seni vuruyorum.

Ayşegül Cora: Vur.

Hasan Cora, Ayşegül Cora’nın kaldırıldığı hastaneye silahla gitmiş, o sırada hastane bahçesinde olan polislerin dikkati sayesinde yakalanarak tutuklanmıştı.

Dün Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Hasan Cora’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Olayla ilgili olarak aranan şüphelilerden biri Denizli’de yakalandı. Olayı Kütahya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri aydınlattı.

MUSTAFA DEĞİRMENCİOĞLU – AA – DENİZLİ

Kütahya’da telefonda kendisini polis olarak tanıtıp, bir kadının 800 bin lira değerindeki altınlarını dolandırıcılık yöntemiyle aldığı iddiasıyla aranan şüphelilerden diğeri Denizli’de yakalandı.

Kütahya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, 67 yaşındaki Fatma Dobur’u, kendilerini polis olarak tanıtıp dolandırdığı öne sürülen zanlılardan M.E.D’nin Aydın’ın Kuşadası ilçesinde yakalanmasının ardından, diğer zanlı S.Ş’nin de Denizli’de bulunduğunu tespit etti.

Kütahya’dan gelen 4 kişilik ekibin katılımıyla Denizli Emniyet Müdürlüğü ekipleri, S.Ş’nin kız arkadaşı A.Y. ile kaldığı Merkezefendi ilçesi Altıntop Mahallesi’ndeki eve operasyon düzenledi.

Operasyon sırasında ekiplerin geldiğini fark eden S.Ş, birinci kattaki evin balkonundan yan taraftaki inşaata atladı. Ayağı kırılan S.Ş, binanın bodrumuna saklanmaya çalışsa da yakalandı.

S.Ş, polis nezaretinde Denizli Devlet Hastanesine kaldırıldı. Evde bulunan A.Y ile annesi F.Ç de gözaltına alındı. 

Bu arada A.Y’nin annesi F.Ç’nin banka hesabında para artışı tespit edildiği, bunun olayla ilgili olabileceğinin değerlendirildiği öğrenildi.

OLAY NASIL ORTAYA ÇIKMIŞTI?

Kütahya Meydan Mahallesi’nde yaşayan Fatma Dobur, (67) dolandırıldığını belirterek, polise başvurmuştu.

Kendisini telefonla arayıp polis olarak tanıtan kişinin, “Emniyetten arıyoruz. Adınız kuyumcu soygununa karıştı. Gerçek soyguncuları yakalamak için elinizdeki altınları bize vereceksiniz ve biz de bu durumu düzelteceğiz.” dediğini belirten Dobur, evine gelen şüpheliyle bankaya gittiklerini ve 800 bin lira değerindeki altınları banka kasasından alıp, polis zannettiği şüphelilere teslim ettiğini söylemişti.

Dobur’un ifadeleri doğrultusunda onlarca güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen ekip, zanlılardan M.E.D’yi dün Kuşadası’nda yakalamıştı. Adliyeye sevk edilen zanlı, cezaevine gönderilmişti.

Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde 5.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi, deprem Kütahya merkez ve ilçelerinden de hissedildi.

MEHMET YAYLIOĞLU – yenikutahya.com

Manisa, Saruhanlı ilçesinde 5.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Saat 10:21’de gerçekleşen depremin derinliği 9.29 km olarak ölçüldü.

Kütahya’dan da hissedilen depremin ardından panik yaşandı.

Simav, Gediz, Şaphane, Pazarlar, Emet, Hisarcık ve Tavşanlı ilçelerinde deprem çok şiddetli bir şekilde hissedildi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi tarafından yapılan açıklamaya göre deprem Manisa’nın Akhisar ilçesine bağlı Sazoba köyünde yaşandı. Kandilli’ye göre deprem yerin 4.4 km derinliğinde 5.5 büyüklüğünde olduğu duyuruldu.  

Bu yıl ilk deprem 22 Ocak’ta Akhisar ilçesinde oldu. 5,4 büyüklüğündeki depremin Merkez üssü Akhisar’dı fakat tüm bölgede hissedildi. Depremin ardından Kırkağaç ilçesi 4,8, Akhisar ilçesi de 4,7 büyüklüğünde depremle sarsıldı. Depremlerde can kaybı olmadı.

2 Şubat 2020 tarihinde Manisa’da bu kez 4,0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Can kaybı ve hasar oluşmadı. Ardından 16 gün sonra 18 Şubat’ta merkez üssü Kırkağaç İlçesi olan 5,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Akhisar ilçesi, 23 Şubat tarihinde 4,8 büyüklüğünde bir deprem ile sarsıldı.

Türkiye’de normalleşme sürecinin ardından vaka sayılarında artış yaşandı. İllerden endişelendiren kötü haberler gelmeye devam ediyor. Bir kötü haber de Denizli’den geldi. Denizli’de tedbirsizlik ve kurallara uyulmaması nedeniyle vaka sayıları arttı. Kentte 4’ü bebek 28 kişi tedavi altında tutuluyor. Öte yandan Uşak’ta da koronavirüs vakalarının arttığı öğrenildi.

MEHMET YAYLIOĞLU – yenikutahya.com

1 Haziran itibariyle normalleşme sürecinin ardından kötü haberler gelmeye devam ediyor. Bir kötü haber de Denizli ve Uşak’tan geldi. Maske kullanmanın yasak olduğu ilk şehir olan Denizli’de tedbirsizlikler nedeniyle vaka sayılarında artış yaşandı. Denizli’de 4’ü bebek 28 kişi tedavi altında tutulduğu öğrenildi. Acıpayam’da işçilerini maskesiz çalıştıran bir tekstil firmasında 9 pozitif vakaya rastlandı. İl Sağlık Müdürlüğü alarma geçti.

Maske zorunluluğu getirilmesinden sonra kentteki vaka sayısı giderek azalmıştı. Önce özel hastaneler ardından Servergazi Devlet Hastanesi ve Pamukkale Üniversitesi Hastanesi pandemi kapsamından çıkarılmıştı.

VAKA SAYILARI ARTTI

Sözcü’den Selami Aydın’ın haberine göre, 1 Haziran’da başlayan yeni normalleşme kararlarıyla birlikte vatandaşların sosyal mesafeyi hiçe sayılması, maskenin doğru kullanılmaması ve pazar yerlerinde oluşan kalabalıklar vakaların yeniden artmasına neden oldu.

Denizli’de 24’ü yetişkin 4’ü bebek toplam 28 koronavirüs hastası olduğu belirtildi. Bebek hastalardan birinin yetişkinlerden ise 8’inin yoğun bakımda tedavi gördüğü kaydedildi.

KURALLARA UYULMADIĞI İÇİN 9 İŞÇİNİN TESTİ POZİTİF ÇIKTI

Gönüllü olarak dış dünya ile bağını keserek kendini izole eden Acıpayam ilçesinde de vakalar birden artış gösterdi. Önce ulaşımı durduran ardından da tamamen ziyareti kapatan ilçede bir dönem sıfırlanan koronavirüs vakaları bir tekstil işletmesinin dikkatsizliği nedeniyle yeniden ortaya çıktı.

36 kişinin çalıştığı işletmede mesai sırasında maske kullanılmadığı ve sosyal mesafeye uyulmadığı tespit edildi ve iş yeri hakkında işlem yapılarak kapatıldı.

Arıcıların Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinde ürettiği polenler, Afyonkarahisar’daki firmada işlenerek Belçika ve Hollanda’ya gönderiliyor. Firma Kütahya’daki arıcılardan da polen alıyor. Firma sahibi Ahmet Akdi, “Bu yıl işlediğimiz yaş polenleri Belçika ağırlıklı olmak üzere Hollanda’ya göndermeye başladık. Kuru polenleri de İstanbul ve Ankara başta olmak üzere iç piyasaya veriyoruz.” dedi.

AFYONKARAHİSAR (AA) – ARİF YAVUZ

Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerindeki şehirlerdeki arıcıların ürettiği polenler, Afyonkarahisar’ın Sinanpaşa ilçesindeki firmada işlenerek Belçika ve Hollanda’ya yollanıyor.

İlçeye bağlı Taşoluk beldesinde kurulan tesiste, Afyonkarahisar başta olmak üzere Muğla, Aydın, Manisa, İzmir, Antalya, Burdur, Uşak, Kütahya ve Konya’daki arıcıların ürettiği polenler işleniyor ve daha sonra yaş ile kuru olarak sınıflandırılarak, soğuk hava zincirinde paketlenip iç piyasanın yanı sıra Belçika ve Hollanda’ya ihraç ediliyor.

Firma sahibi Ahmet Akdi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de arıcıların baldan sonraki en önemli gelir kaynağının polen üretimi olduğunu söyledi.

Polen üretiminde Afyonkarahisar’ın ilk sıralarda geldiğini dile getiren Akdi, şunları belirtti:

“Bu yıl çeşitli illerden arıcılar, bahar ve yaz dönemi polen üretimi için Afyonkarahisar’a 35 bin kovan getirdi. Sezon boyunca, kovan başına da 5 ila 8 kilogram polen üretimi bekliyoruz. Yine, Antalya, Muğla, Aydın, Manisa, İzmir, Konya, Uşak, Eskişehir, Denizli ve Kütahya’dan da bize polenler geliyor ama en çok polen üretimi Türkiye’de Afyonkarahisar’da yapılıyor. Özellikle de haşhaş ve tavşanak bitkilerinden elde edilen polenler yoğunluktadır. Gelen polenler de tesisimizde işlenerek kuru ve yaş olarak sınıflandırılıyor.”

“KOVİD-19 SÜRECİNDE SATIŞLAR İLK SIRALARDA”

Akdi, Türkiye’de önceki yıllarda polen üretimine önem verilmediğini ve genelde de ihtiyaçların ithal edildiğini vurguladı.

İspanya, Fransa ve Almanya’ya daha önceki yıllarda polen ihracatı yaptıklarını anımsatan Akdi, “Bu yıl işlediğimiz yaş polenleri Belçika ağırlıklı olmak üzere Hollanda’ya da göndermeye başladık. Bu, üretimimizin yüzde 60’ını oluşturuyor. Kuru polenleri de İstanbul ve Ankara başta olmak üzere iç piyasaya veriyoruz. Bu da üretimimizin yüzde 40’ını oluşturuyor. Satışlarımızda da herhangi bir sıkıntımız yok.” dedi.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde arıcılık ürünlerine talebin çok fazla olduğunu aktaran Akdi, polen satışlarının da bağışıklık sitemini güçlendirdiği için ilk sıralarda yer aldığını belirtti.

Polenlerin tüketimine ilişkin de bilgi veren Akdi, “Polen, bal, kaymak ve yoğurt ile birlikte tüketilebilir. Yine karışımları da yapılabilir. İçerisindeki vitamin değerleri yüksek olduğu için insan sağlığına da oldukça faydalıdır.” ifadesini kullandı.

İzmir merkezli ve aralarında Kütahya’nın da bulunduğu 56 ilde, FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki kripto yapılanmasına yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 150 astsubaydan 81’i tutuklanırken, 13’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüphelilerin çoğunun ise etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itirafçı olduğu öğrenildi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, İzmir merkezli 56 ilde, 16 Haziran tarihinde FETÖ’nün TSK içindeki kripto yapılanmasına yönelik emniyet güçlerince düzenlenen operasyonda, mahrem imamlarla ankesörlü telefonlardan irtibat kurdukları tespit edilen 119’u muvazzaf 167 şüpheli hakkında gözaltı karar verilmişti. Şüphelilerden 79’unun Kara Kuvvetleri, 13’ünün Hava Kuvvetleri, 66’sının Jandarma ve 9’unun Sahil Güvenlik Komutanlığı mensubu astsubay oldukları, 119’unun da hala görev yaptığı öğrenilmişti. İzmir Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığınca düzenlenen operasyonlarda 150 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Ekipler tarafından gözaltına alınarak emniyete götürülen, 150 şüphelinin işlemleri tamamlandı. Sağlık kontrollerinin ardından adliyeye sevk edilen 94 şüpheliden 81’i tutuklanırken, 13 şüpheli ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Ayrıca haklarında daha önce aynı suçtan soruşturma bulunduğu belirlenen 4 şüpheli hakkındaki gözaltı kararı iptal edilirken, 13 şüphelinin yakalanması için ise çalışmaların devam ettiği belirtildi.

Öte yandan, şüphelilerin birçoğunun ise etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itirafçı olduğu öğrenildi.